Kadınlar: görünenler ve görünmeyenler
Kadınlar:görünenler vegörünmeyenler BÖLÜM 3
Kadınlar: görünenler ve görünmeyenler
Kadınlar:görünenler vegörünmeyenler BÖLÜM 3
1
Kadınlar yaşamını dört duvar arasında mı geçiriyordu?

Antik Yunan metinlerinde kadınların evde kalması gerektiği ve kamusal alanların erkeklere ait olduğu fikri çok yaygındı. Hatta Menandros bir yazısında, “Onurlu bir kadın evinde kalmalıdır, sokaklar değersiz kadınlara (fahişelere) aittir.”düşüncesini dile getirir.

 

Neyse ki Menandros’un arzusu Antik Yunan’da karşılık bulmadı ve kadınlar özgürce seyahat edebiliyordu. Ancak toplumsal etkinliklere ve siyasi meclislere katılım konusunda erkeklere kıyasla sınırlı haklara sahiplerdi.

 

Aslında farklı kültür ve dönemlerde de kadınlar kamusal alanda var olma konusunda kısıtlamalarla karşılaşmıştır.

 

Örneğin Antik Roma’da kadınlar, Forum’daki oyunlara katılabiliyordu ancak çoğunlukla çocuklar ve kölelerle birlikte amfiteatrın arka bölümlerinde oturmak zorundaydılar.

İç mekan sahneli vazo (pyksis)
Yaklaşık MÖ 430, Seramik, 12 cm, Louvre Müzesi, Paris, © RMN-Grand Palais (Musée du Louvre) / Stéphane Maréchalle
Özet

Kadınların kamusal alandaki varlığı farklı kültürlerde ve dönemlerde kısıtlanmıştır.

2
Haremlerin varlığı

“Haremler” veya “serâylar” cinsiyete dayalı ayrımın bir başka örneğidir. Haremler temelde eşler, cariyeler ve köleler için özel bir toplu yaşam alanıydı.

 

Haremlerin yapısı ve burada uygulanan kısıtlamalar, kültüre ve tarihsel bağlama göre büyük ölçüde değişiyordu. Akdeniz genelinde çeşitli dini inançlara sahip birçok farklı kültürde harem bulunurdu.

 

Bu haremlerin en ünlüsü Osmanlı İmparatorluğu sultanlarına aitti. Bu haremde kadınlar ayrıcalıklı bir rol üstleniyordu. Hatta bu kadınlardan bazıları yönetime müdahalede bulunmuştur.

Son Kraliçe (filmden bir kare),
2023, Yönetmen: Damien Ounouri

Muhteşem Yüzyıl Kösem (kesit), 2016-2017, senarist: Meral Okay

“Muhteşem Yüzyıl” adlı TV dizisinde Kösem Sultan’ın hayatı ele alınmıştır. Hareme köle olarak gelen Kösem Sultan, 17. yüzyılda oğullarının adına Osmanlı İmparatorluğu’nu yönetmiştir.

 

19. yüzyıldan itibaren geleneksel harem kültürü azaldı ve birçok ülkede yasaklandı.

Bazı haremlerin çevresinde müşrefiyeler bulunurdu.

 

Işığı kontrol etme ve hava akışını düzenleme gibi birçok işlevi olan ince işçilikle yapılmış kafes biçimindeki bu yapılar, kadınların görünmeden dışarıyı görmesini sağlardı.

Müşrefiye, 18. yüzyıl
ahşap, 177 x 246 cm, Louvre Müzesi, Paris. (c) Louvre Müzesi, Dağıtım RMN-Grande Palais/Claire Tabbagh
Müşrefiyenin iç kısmı,
İspanya Granada’da El-Hamra Fotoğraf: Patrick Charpiat, CC BY 3.0
Özet

Tarihteki harem örneğinden anlaşılacağı üzere kadınların yaşamı genellikle ev içiyle sınırlandırılmıştır.

3
Haremler ve Oryantalist Sanat

Batılı sanatçıların imzasını taşıyan ve haremlerdeki kadınları tasvir eden eserler büyük ölçüde Oryantalizm etkisi taşır.

 

Oryantalizm, Batı sanatında Doğu’nun egzotikleştirilmiş ve hayali temsillerini ifade eder.

 

Bu sanat eserleri çoğunlukla erotik bir nitelik taşır. Bu eserlerde çıplak kadınlar şehvetli pozlarda ya da altın takılarla süslenmiş halde, gösterişli dekorlarla döşenmiş odalarda betimlenir. Bu tasvirlerin çoğu yalnızca sanatçının hayal gücünün eseridir.

 

Bu sanat tarzı özellikle Avrupa imparatorluklarının genişlediği ve sömürgeciliğin arttığı 19. yüzyılda yaygınlaştı. Sanat hamileri eserlerin egzotik cazibesine hayran kalsa da eserler Akdeniz haremlerindeki kadınların gerçek yaşamlarındaki çeşitliliği yansıtmıyordu.

Eugène Delacroix, Dairelerinde Cezayirli Kadınlar,
1834, tuval üzerine yağlı boya, 180 x 229 cm, Louvre Müzesi, Paris. Fotoğraf © RMN-Grand Palais (Louvre Müzesi)/Franck Raux
Théodore Chassériau, Çizim: Haremin İçi,
1856, tuval üzerine yağlı boya, 55 x 80 cm, Louvre Müzesi, Paris. Fotoğraf © RMN-Grand Palais (Louvre Müzesi)/Gérard Blot
Théodore Chassériau, Balkonda Yahudi Kadınlar, Cezayir,
1849, tuval üzerine yağlı boya, 35 x 25 cm, Louvre Müzesi, Paris. Fotoğraf © RMN-Grand Palais (Louvre Müzesi)/Daniel Arnaudet
Özet

Batılı sanatçılar sık sık harem sahnelerini Oryantalist bir bakışla resmetmiş, mekanı ve kadınları egzotikleştirip gerçekçi olmayan betimlemelerle yansıtmışlardır.

4
Giyim normları

Evden çıkmak görünür olmak demek değildir. Kıyafetlerin arkasına da saklanabilirsiniz. Giyim normları, toplumsal beklentilerle şekillenebilir ve özellikle kadınları etkiler. Tarih boyunca pek çok kültürde vücudun belli bölümlerinin örtülmesi gerektiği savunulmuştur.

 

Buna başı örtmek de dahildir. Bu uygulamanın çeşitli nedenleri ve anlamları vardır. Baş örtüsü genellikle ölçülü yaşamın, çekingenliğin ve mahremiyetin simgesi olarak görülür.

 

(1) Örneğin Yunanistan’da antik çağlardan günümüze kadar farklı bölgelerde bu anlayış hakimdir.

 

(2) Rönesans Dönemi başta olmak üzere İtalya’da da bunun örnekleri vardır.

 

(3) Mısır’da da bu bakış açısı görülebilir.

Yunanistan’da: Tanagra heykelciği,
MÖ 325-300, kil, 23 cm, Louvre Müzesi, Paris. Fotoğraf © RMN-Grand Palais (Louvre Müzesi)/Tony Querrec
Rönesans döneminde İtalya’da: Bronzino, Bir kadının portresi,
16. yüzyıl, ahşap üzerinde yağlı boya, 105 x 84 cm, Louvre Müzesi, Paris. Fotoğraf (C) RMN-Grand Palais (Louvre Müzesi)/Franck Raux
İslam döneminde Mısır’da: Peçeli kadın,
17-19. yüzyıl, çizim üzerine boya, 10 x 13 cm, Louvre Müzesi, Paris. Fotoğraf © Louvre Müzesi, Dağıtım RMN-Grand Palais/Claire Tabbagh/Digital Collections
François Boucher, Pastoral,
1753, tuval üzerine yağlı boya, 88 x 115 cm, Ulusal Meclis, Paris. Fotoğraf © RMN-Grand Palais/Bulloz Agency

Birçok kültürde bacakların da örtülmesi gerekir. Örneğin, 18. yüzyıl Fransa’sında ayak bileklerinin gösterilmesi hoş karşılanmazdı.

 

Genç kadınların ayak bileklerinin gösterildiği Boucher tabloları gibi eserler erotik kabul ediliyordu.

 

Kadınlarla ilgili giyim normları, farklı çağların ve bağlamların etkisi altında üretilir. Bu normlar kültürlere, dönemlere ve kişilere göre değişiklik gösterir.

Özet

Birçok farklı kültürde giyim normları, kadınlara dayatılan kültürel beklentileri yansıtır.

5
Kadınlar tarih yazımında yok sayıldı mı?
Kadınlar tarih kitaplarımızda da görünmezdir

Uzun yıllar boyunca kadınlarla ilgili çok az araştırma yapılmıştır. Bütün ilgi “mükemmel erkeklerin” üzerindeydi.

 

Tarihte kadınların izlerini aramaya başladık. Bu izler bazen silik olsa da önemli bilgileri açığa çıkarıyor:

Sidon Kralı II. Eshmunazor’un Lahdi,
yaklaşık MÖ 480, Sidon buluntusu, bazalt, 256 cm, Louvre Müzesi, Paris. Fotoğraf (C) Louvre Müzesi, Dağıtım RMN-Grand Palais/Raphaël Chipault

Tahttaki kadınların unutulan kaderi

Bir kral lahdinin üzerindeki yazıtta annesi Amoashtart’ın adı anılmaktadır. Bu durum, kraliçenin genç yaştaki oğlu adına ülkeyi yönetmiş olduğunu ortaya koyuyor.

Claudia Hedone’un Roma mezar taşı,
MS 1-5. yüzyıl, mermer, 46 cm, Louvre Müzesi, Paris. © 2009 Louvre Müzesi/Daniel Lebée/Carine Deambrosis

Kadınların günlük hayatı:

Antik Roma’dan kalma bu mezar taşında anne Claudia Hedone’un, çocuklarının vefatının yol açtığı yas duygusu ifade ediliyor.

Bu eserler tarihimize dair çok daha kapsamlı bir bakış açısı kazanmamızı sağlıyor.

Özet

Günümüzde tarihçiler, kadınların tarihteki temsillerini ortaya çıkarmak ve yazmak üzerine çalışıyor.

Özetle şunları keşfettiniz:

  • Kadınlar yaşamını dört duvar arasında mı geçiriyordu?
  • Haremlerin varlığı
  • Haremler ve Oryantalist Sanat
  • Giyim normları
  • Kadınlar tarih yazımında yok sayıldı mı?
Alıştırma

Dışarıdan görünmeden dışarıyı görmeyi sağlayan, ince işçilikle yapılmış kafes biçimli yapıların adı aşağıdakilerden hangisidir?

Yanıt seçmelisiniz

Haremdeki kadınlar Batılı sanatçıların eserlerinde genellikle nasıl tasvir edilmiştir?

Yanıt seçmelisiniz

18. yüzyılda Batı’da bir kadının aşağıdakilerden hangisini göstermesi hoş karşılanmazdı?

Yanıt seçmelisiniz

Kursta bir sonraki bölüme geçtiniz Akdeniz’de Sanat ve Kadın.

BÖLÜM 4

Sanatta kadınlar

devam

Devam edin

Kaynaklarımızdan yararlanarak konu hakkında daha ayrıntılı bilgi edinin.

daha ayrıntılı bilgi